Tarçın Nedir? Nasıl Kullanılır? Sağlığa Etkileri Nelerdir?

Tarçın Çeşitleri ve Tarihi

Tarçın, farklı kültürlerde yüzyıllardır kullanılan en eski baharatlardan biridir. Lauraceae familyasına ait olan tarçın, Cinnamomum cinsinden ağaçların iç kabuğundan elde edilir. Jacob Christian Schaeffer tarafından 1760 yılında tanımlanan Cinnamomum cinsinin ismi, Yunanca ‘baharat‘ ve ‘tatlı odun’ anlamına gelen ‘kinnamomon’ kelimesinden türetilmiştir. Tropikal ve subtropikal bölgelerde, genellikle Asya, Avustralya, Güney ve Orta Amerika’da yaklaşık 250 tür Cinnamomum yetişmektedir. Cinnamomum zeylanicum (Seylan tarçını/Sri Lanka tarçını/Gerçek tarçın/Cinnamomum verum), Cinnamomum cassia (Çin tarçını/Cinnamomum aromaticum), Cinnamomum loureirii (Vietnam tarçını/Saigon tarçını) ve Cinnamomum burmanni (Endonezya tarçını/Java tarçını/Korintje) ticarette en sık kullanılan dört tarçın türüdür. C. zeylanicum ve C. aromaticum‘un kurutulmuş kabuğu, yemeklerde yaygın olarak tüketilen baharatlardandır. Aşçılıkta çeşni ve aroma maddesi olarak, çikolatanın ve likörlerin hazırlanmasında, birçok tatlı tarifinde (elmalı turta, çörek vb.), çaylarda, baharatlı şekerlemelerde ve turşu yapımında kullanılır.

Tarçının Farklı Kültürlerde Kullanım Alanları

Geleneksel Çin, Hint (Ayurveda), Fars ve Yunani tıbbında uzun süredir yaygın olarak bilinen tarçın; Mısır halkı tarafından ise mumyalama işleminde, Ayurveda tıbbında ise antiemetik, antidiyareik, antiflatulent ve uyarıcı ajan olarak kullanılmıştır. Fars mutfağında tarçın tozu kıvamı yoğun çorbalarda, içeceklerde ve tatlılarda tercih edilmektedir. Orta Doğu’da genellikle tavuk ve kuzu eti ile yapılan yemeklerde kullanılmakta olup, Amerika Birleşik Devleti’nde çoğunlukla cassia tür tarçın ile şeker; genellikle tahılları, ekmek bazlı yemekleri ve meyveleri lezzetlendirmek için kullanılır. Portekizliler tarçını (C. zeylanicum) 17. yüzyılda Sri Lanka’dan Avrupa ülkelerine ithal etmiştir. Sri Lanka, ilaç ve gıda endüstrilerinde kullanılan tarçın yağlarının ana kaynağıdır. Ayrıca Çin tarçını yağının, ilaç endüstrileri tarafından ticareti yapılmaktadır.

Halk tıbbında çeşitli tarçın türleri, geleneksel olarak enflamatuar bozuklukların ve mide hastalıklarının tedavisinde uygulanırken, türler arasında kullanım amaç farklılıkları gözlenmektedir. C. politum’un kabuğu, güç vermek ve kas ağrılarını hafifletmek için sıcak içecekler ile karıştırılmaktadır. C. crassinervium’un ezilmiş yaprakları ve kabuğu baş ağrısı için, C. rhynchophyllum ve C. soegengii yaprakları mide ağrısını ve gıda zehirlenmelerini tedavi etmek için kullanılmaktadır. C. iners yaprağının suyu, romatizma rahatsızlıkları için kullanılmaktadır. C. javanicum kökünün kaynatılması, yorgunluk ve göğüs ağrılarını tedavi etmek için kullanılırken, C. crassinervium mide ağrısı için kullanılmaktadır. C. iners, C. porrectum ve C. subcuneatum’un kökleri, kaynatıldıktan sonra ateş düşürücü etkisinden yararlanmak için tüketilmektedir. İshal ve sıtma C. burmanii’nin kabuğuyla tedavi edilebilmektedir. C. subcuneatum’un kökleri romatizmal eklemlerde ağrı kesici olarak kullanılmaktadır. C. porrectum tohumunun yağı romatizma için kullanılabilmektedir. Kozmetik sanayisinde tarçının kabuk ve meyveleri farklı özelliklerinden yararlanmak için kullanılmaktadır. Örneğin, C. porrectum sabun üretiminde, C. verum ise parfümde koku özelliğinden yararlanılmaktadır.

Tarçın yaprağının yağı, sivrisinek larvalarını öldürmede etkili olup, böcek kovucu olarak kullanılmaktadır. C. iners müsilajı, sivrisinek bobinleri, kokulu joss çubukları ve formika üretiminde kullanılmaktadır. C. javanicum, inşaatlarda kullanılan sert kereste yapımında ve dekorasyon, mobilya, dolap ve kontrplak üretimi için kullanılmaktadır.

Tarçının Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Mevcut çok sayıda tarçın türünden C. cassia ve C. zeylanicum kapsamlı araştırmalara tabii tutulmuştur. İn vitro ve in vivo hayvan çalışmalarında, tarçının esas olarak hipoglisemik (glikoz düşürücü) aktivite ile ilişkili olarak birçok sağlık yararına sahip olabileceği bildirilmiştir. Neredeyse tüm hayvan modelleri belirgin bir anti-diyabetik aktivite göstermiştir. Tarçın (Cinnamomum zeylanicum), diyabetin iyileştirilmesi için açık ara en değerli baharattır. Diabetes mellitus tarçın için en popüler araştırılmış endikasyondur. Çelişkili sonuçlara rağmen, birçok çalışmada tarçın takviyesi alan diyabetli ve diyabet öncesi hastalarda glisemik kontrolde iyileşme göstermiştir. Sistematik incelemeler ayrıca tarçın takviyesinin kan trigliseritlerini ve toplam kolesterolü azaltabildiğini göstermiştir. Birçok çalışma tarçının metabolik sendrom üzerinde yararlı etkilerinin olduğunu desteklemektedir.

Kanıtlanmış birçok sağlık faydası nedeniyle popülaritesi artan tarçın, en önemli bitkisel ilaçlardan biridir. Klinikte kullanımı için hap, kapsül, granül, oral sıvı ve benzeri gibi çeşitli dozaj formları geliştirilmiştir. Bu bitkisel takviye ayrıca geleneksel olarak, nefes darlığı, göz iltihabı, vajinit, öksürük, romatizma ve nevraljinin yanı sıra kardiyovasküler hastalıkların tedavisi için de önerilmiştir. İshal, ateş, soğuk algınlığı, diş ağrısı, ağız kokusu, baş ağrısı, şişkinlik, amenore, lökore ve hemoroid gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. Bilimsel çalışmalarda, tarçının antidiyabetik, antioksidan, antimikrobiyal, antiviral (virüs karşıtı), antihipertansif (kan basıncını düşürücü), antifungal (mantar önleyici), gastroprotektif (gastro-koruyucu), antilipidemik (lipit düşürücü) ve antitümör etkisinin olduğu kanıtlanmıştır. Khan ve ark. (2003), diyette 1-6 g tarçın alımının 40 gün sonra serum glikoz seviyelerinde bir azalma sağladığını gözlemlemiştir.

Mevcut veriler tarçının günlük diyette baharat veya aroma maddesi olarak kullanılmasının güvenli olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, tıbbi amaçlar için, büyük dozlarda veya uzun sürelerde kullanılması, bazı olumsuz etkilere neden olabilir ve klinik olarak izlenmelidir. Kısa veya uzun süreli tarçın kullanımı ile ilişkili ilaç etkileşimleri ve olumsuz durumlar hakkında bulunan birkaç rapor bulunsa da, bu konuda yapılmış sistematik bir inceleme yoktur. Yetersiz güvenlik verileri bitkisel ilaçlarda sık görülen bir konudur. Tarçın ile yapılmış 38 klinik çalışmanın 19’unda potansiyel yan etkileri hakkında herhangi bir olumsuzluktan bahsedilmemiştir.

Tarçın ve Kimyasal Bileşimi

Polifenoller ve uçucu fenoller, C. zeylanicum’dan izole edilen iki kimyasal sınıftır. Tarçın çoğunlukla polifenollerle birlikte ferulik asitler, kafeik, gallik, vanilik, protokateknik ve p-kumarik içerir. C. zeylanicum ve C. cassia’nın kabuğundan, yaprağından ve kök kabuğundan elde edilen uçucu yağların, kimyasal bileşimi önemli ölçüde değişir, bu da farmakolojik etkilerinin de farklılaştığını göstermektedir. Bitkinin üç farklı parçasından elde edilen yağlar, farklı oranlarda aynı monoterpen hidrokarbon dizisine sahiptir. Bununla birlikte, her yağın farklı bir birincil bileşeni vardır. Bunlar arasında sinnamaldehit (kabuk yağında), öjenol (yaprak yağında) veya kafur (kök kabuğu yağında) bulunur. Kafur, ilaçlarda, özellikle sıvı merhem ve böcek ilaçlarında kullanılan C. camphora’dan türetilmektedir. Ayrıca tarçının kabuğu prosiyanidinleri ve kateşinleri de içerir. Chericoni ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmaya göre, C. zeylanicum kabuğundan elde edilen uçucu yağın ana bileşenlerinden üçü, toplam bileşimin %82,5’ini temsil eden trans-sinnamaldehit (Cin), öjenol ve linalooldür. Ayrıca az miktarda da cinnzeylanin, cinnzeylanol, arabinoxylan, 2’-hidroksisinnamaldehit ve 2’-benzoloksisinamaldehit de tespit edilmiştir. C. cassia’nın kurutulmuş kök kabuğu, sinnamaldehit, sinnamik asit, sinnamil alkol ve kumarin olmak üzere dört karakteristik bileşen içerir.

Tarçın çubuklarının sıcak su ekstresi (tarçın ağaçlarının kuru kabukları) 8,5 mg/ml sinnamaldehit ve 3,6 mg/ml sinnamil alkol içerir. Yapılan bir çalışmada, C. cassia kabuğunda yüksek miktarda sinnamaldehit (13,01-56,93 mg/g) olduğunu bildirmiştir. Bir başka çalışmada ise sinnamaldehitin diyabetik ratlar üzerinde hipoglisemik bir etkiye sahip olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, Tarçın özleri, glukojen sentazını aktive eder, glikoz alımını arttırır, glikojen sentaz kinaz-3’ü inhibe eder ve insülin reseptör kinazını aktive eder ve insülin reseptörünün fosforilasyonunu inhibe ederek insülin reseptörünün fosforilasyonunu önler. Tüm bu etkiler insülin duyarlılığında artışa neden olmaktadır. Önemli bir bileşen olarak üzerinde oldukça fazla araştırılan sinnamaldehit, merkezi sinir sistemi depresyonu ve yüksek tansiyona karşı çeşitli biyolojik aktivitelerinin yanı sıra analjezik etkisi rapor edilmiştir. Tarçının su özütünün anti-alerjik, anti-enflamatuar, antipiretik, analjezik ve antitrombotik etkileri olduğu bildirilmiştir.

Bazı araştırmacılar tarçın bileşenlerinin olumlu etkilerini peroksizom proliferator aktivatörün aktivasyonuna bağlamışlardır. Biyotıptaki ilerlemelere rağmen, bitkiler insan sağlığı bakımında hala önemli bir rol oynamaktadır. Bünyesinde bulunan biyoaktif bileşikler sayesinde tarçın; kanser, diyabet, iltihaplanma, mikrobiyal enfeksiyon, sinir bozukluğu, mide rahatsızlığı, astım, bronşit, idrar enfeksiyonu, artrit, anemi ve kan basıncı gibi çeşitli hastalıkların tedavisi için farklı biyolojik ve farmakolojik etkilere sahiptir. Ayrıca bitkisel ilaçlar tamamen güvenli olmamakla birlikte; organ toksisitesi, allerjik kontakt dermatit, besin ve ilaç etkileşimleri gibi olumsuz etkilere sebep olabilir.


Bandara, T., Uluwaduge, I., & Jansz, E. R. (2012). Bioactivity Of Cinnamon With Special Emphasis On Diabetes Mellitus: A Review. International Journal Of Food Sciences And Nutrition, 63(3), 380–386.

Hajimonfarednejad, M., Ostovar, M., Raee, M. J., Hashempur, M. H., Mayer, J. G., & Heydari, M. (2019). Cinnamon: A Systematic Review Of Adverse Events. Clinical Nutrition, 38(2), 594–602.

Kumar, S., Kumari, R., & Mishra, S. (2019). Pharmacological Properties And Their Medicinal Uses Of Cinnamomum: A Review. Journal Of Pharmacy And Pharmacology, 71(12), 1735–1761.

Shen, Y., Jia, L.-N., Honma, N., Hosono, T., Ariga, T., & Seki, T. (2012). Beneficial Effects Of Cinnamon On The Metabolic Syndrome, İnflammation, And Pain, And Mechanisms Underlying These Effects–A Review. Journal Of Traditional And Complementary Medicine, 2(1), 27–32.

Viuda-Martos, M., Ruiz-Navajas, Y., Fernández-López, J., & Pérez-Álvarez, J. A. (2010). Spices As Functional Foods. Critical Reviews İn Food Science And Nutrition, 51(1), 13–28.


Exit mobile version