37. gestasyon haftasından erken doğan bebekler, prematüre bebek olarak kabul edilir ve bu şekilde gerçekleşen doğumlara da prematüre doğum denir.
Prematüre bebekler, gestasyon* yaşlarına ve doğum ağırlıklarına göre iki şekilde sınıflandırılır.
- Gestasyon yaşlarına göre;
1. grup: İleri derece prematüre (gestasyon yaşı 24-31 hafta)
2. grup: Orta derece prematüre (gestasyon yaşı 32-36 hafta)
3. grup: Sınırda prematüre (gestasyon yaşı 36-37 hafta)
- Doğum ağırlıklarına göre;
Düşük doğum ağırlıklı bebekler: 2500 gramdan küçük
Çok düşük doğum ağırlıklı bebekler: 1500 gramdan küçük
Prematüre Doğuma Neden Olan Etmenler
- Maternal* Nedenler:
Önceki doğumlarda; prematüre doğum öyküsü, malnütrisyon, uterus anomalileri, hidroamnios*, anne yaşının 16’dan küçük yada 35’den büyük olması, siyonatik* kalp hastalıkları, diğer kronik hastalıklar, sık doğum, enfeksiyon, travma, hipertansiyon, düşük sosyo-ekonomik düzey, alışkanlıklar (sigara, içki), fazla fiziksel aktivite.
- Fetal* Nedenler:
Malformasyonlar*, çoğul doğum, erken membran rüptürü*, çevresel nedenler.
Antenatal* ve neonatal* bakım koşullarındaki iyileşmelere bağlı olarak, prematüre veya çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerin yaşam oranları birçok ülkede artmış, ancak yaşadıkları problem oranlarında azalma olmamıştır. Çok düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerin gelişimsel sonuçlarındaki farklılıklar; genetik, perinatal* ve sosyal-çevresel faktörleri içeren, karmaşık ilişkilerin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Perinatal komplikasyonların şiddeti, gelişimsel sorunları daha da arttırmaktadır.
Yeni doğan bakımındaki gelişmeler, son derece düşük doğum ağırlıklı bebeklerin hayatta kalma oranlarının artmasını sağlamıştır. Ancak bu gelişmeler, hayatta kalanlar arasında nörogelişimsel hastalıkta bir artışa yol açmıştır. Neonatal yoğun bakımın erken döneminde doğan çocuklarda; okul çağında çeşitli nörolojik, davranışsal ve zihinsel bozukluklar yaygındır.
- İnsan beyninin gelişimi, gestasyonun sonuna kadar devam eden, dinamik bir süreçtir.
Çeşitli nöral yapıların ve yolakların gelişimi için hayati önemi olan geç gestasyonda, ortaya çıkan kritik bir beyin büyümesi ve gelişimi periyodu vardır. Kortikal gri cevher, beyaz madde ve serebellumdaki gelişimin önemli bir kısmı gebeliğin son 6 haftasında ortaya çıkar. Kortikal hacmindeki artışın yaklaşık %50’si, 34. ve 40. gebelik haftaları arasında gerçekleşir ve bu çok hızlı bir beyin büyümesi periyodudur. Bu dokular, kritik gelişme döneminde yaralanmalara karşı oldukça hassastır. Yaralanma; gelişmekte olan dokulara doğrudan zarar verebilir veya nöronal ve glial gelişim için gerekli olan kritik yolların bozulmasına neden olabilir. Beyin hasarı riskinin artması ve sonrasında anormal nörogelişimsel sonuç ile ilişkili olabilecek diğer neonatal komplikasyonlar açısından risk altındadır. Bu bebekler, erken öğrenme zorlukları için risk altındadır.
Gelişimsel sorunların fazla olmasının en belirgin nedeni, beyin gelişiminin tamamlanamamış olmasıdır. Orta derecede ve geç prematüre bebeklerde okul sorunları daha fazla olmakta ve psikiyatrik, sosyal, gelişimsel ve davranışsal sorunlar, daha düşük zeka düzeyi gibi problemler görülebilmektedir. Psikiyatrik sorunlar arasında ise en sık, dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye rastlanmaktadır. Dikkat eksikliğinin, prematürelerde zamanında doğanlara göre fazla olmasının bir başka nedeni ise, anne karnında nörobiyolojik işlemlerle (örneğin, tiroid hormonu etkisi) karşılaşmamış olmasıdır. Yoğun bakımda kalmış geç prematüre bebeklerde, oyun çocukluğu döneminde dil yeteneği, akıcı konuşma becerisi, görsel beceriler zayıftır. Geç prematüre bebekler, zamanında doğanlara göre okul çağına geldiklerinde, özellikle sınıf tekrarı, okuma ve yazma sorunları daha fazla görülmektedir.
Yenidoğan yoğun bakım ünitesinden taburcu edilen prematüre bebeklerin, taburculuktan sonra solunum problemleri, büyüme, beslenme, nörogelişimsel sorunlar, görme ve işitme problemleri gibi çok sayıda sorunlardan dolayı izlenmeleri gerekmektedir. Prematüre bebeklerin, yenidoğan yoğun bakım ünitesinden taburcu olduktan sonra tekrar hastaneye yatış riski yüksektir. Hastaneye tekrar yatış nedenleri arasında ise en sık neden, solunum yolu hastalıklarıdır. Anne sütü ile beslenmenin, hem zamanında doğmuş sağlıklı bebeklerde, hem de çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ağır solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu rolü kanıtlanmıştır. Anne sütünün solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkisi, süt ile anneden bebeğe geçen sekretuar IgA ile gerçekleşmektedir.
Prematüre bebeklerde, emme-yutma koordinasyonunun yeterli olmamasından dolayı beslenme sorunları ortaya çıkmaktadır. Özellikle çok çabuk uykuya dalmaları ve emmeyi bırakmaları süt akışını etkilemektedir. Beslenme sorunlarının aşılması için; anneler günde 4-5 kez sütlerini sağmalı ve gerekirse silikon göğüs ucu kullanmalıdır. Bebekler uyanık olduğunda mutlaka emzirilmeli, eğer uykulu ise sağılmış sütle beslenmesi sağlanmalıdır. Bebek kilo almaya başlayıp, anne sütü miktarı arttığında ve emme yutma koordinasyonunu kazandığında, hipoglisemi ve sarılık gibi birçok önemli sorunların görülme olasılığı azalacaktır.
Maternal: Anne kaynaklı.
Hidroamnios: Cenini çevreleyen amnios sıvısının artması ve rahimde yumuşama.
Erken Membran Rüptürü: Fetal membranlarının doğum başlamadan önce yırtılması.
Antenatal: Doğum öncesi.
Neonatal: Yeni doğan.
Nörogelişimsel Sorun: Çocukluk çağında başlayan beyin gelişim bozukluklarının sorumlusu olan, genetik ya da sonradan edinilmiş biyolojik gelişim problemleri.
ERAS ZEYNEP, B. P. (2012). Prematüre Bebeklerin Perinatal Dönem Sorunlarının Uzun Dönem Gelişimleri Üzerine Etkileri. Şişli Etfal Hastanesi Tıp Bülteni.
Saroj Saigal, L. d.-M. (2003). School-Age Outcomes in Children Who Were Extremely Low Birth Weight From Four International Population-Based Cohorts. Pediatrics, 943-950.
Adams-Chapman, I. (2006). Neurodevelopmental Outcome of the Late Preterm Infant. Clin Perinato, 947–964.
ÖZDOĞAN TUTKU ALDEMİR, Y. E. (2014). ORTA DERECE VE GEÇ PREMATÜRE BEBEKLER VE SORUNLARI. İKSST Derg, 57-64.
ÇELİK KIYMET ÖZER, A. E. (2014). YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDEN TABURCU EDİLEN PREMATÜRE BEBEKLERDE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARININ SIKLIĞI VE RİSK FAKTÖRLERİNİN DEĞERLENDİRİLMES. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 8-15.