Endokrin Bozucular Nedir?
Endokrin bozucular; endokrin sistemin* işleyişini olumsuz yönde etkileyen eksojen* madde veya madde karışımlarıdır. Endokrin bozucular, insan, hayvan ve bitki kaynaklı olabilmekle birlikte doğal ve yapay endokrin bozucular olarak temelde 2 kategoriye ayrılırlar. Doğal endokrin bozucuların yarı ömürleri, yapaylara göre daha kısa olduğundan, dokuda birikmeden kolaylıkla atılır ve yapay endokrin bozucular kadar ciddi yan etki göstermezler. Yapay endokrin bozucuların kullanıldıkları alanlara örnek olarak; tarım ilaçları, kozmetik sektörü, plastik şişeler verilebilir.
Fitoöstrojenler Nedir?
Doğal endokrin bozucular kategorisine giren fitoöstrojenler, bitkilerde doğal olarak bulunmakta ve östrojen veya östrojene benzer özellik göstermektedirler. Östrojen veya östrojene benzer etki göstermesi sebebiyle de, vücudumuzda doğal olarak bulunan östrojen hormonu ile yarışa girebilmekte, östrojen gibi davranabilmektedirler.
Sınıflandırmasına baktığımızda ise fitoöstrojenler kimyasal yapılarına göre farklı kategorilere ayrılmışlardır. İzoflavan, flavanon, kumestan ve lignan gibi gruplar bunlardan bazılarıdır. Üzerine en çok çalışmaların yürütüldüğü fitoöstrojenlere ise; daidzein, genistein, ekuol, zearalanon, biokanin-A örnek verilebilir.
Fitoöstrojenlerden zengin besin kaynaklarına bakacak olursak; keten tohumu, soya fasulyesi, soya sütü, tofu, miso, tempeh, kuru fasulye, nohut gibi besinler sayılabilir.
Yetişkin bir Japonun, ortalama 0,21-0,43 mg/kg genisteine maruz kalmasına karşılık bebeklerin soya bazlı mamalar ile yaklaşık 1-8 mg/kg genisteine maruz kalmasından dolayı, soya bazlı bebek mamaları da birer fitoöstrojen kaynağı olarak görülmektedir.
Diyetteki Bazı Fitoöstrojen Kaynakları
Lignan/İzoflavonlar | mg/100 g |
Soya fasülyesi | 36-220 |
Soya sütü | 1,26-21,13 |
Keten tohumu | 9-370 |
Tofu | 20-25 |
Kuru fasülye | 0.015-0.5 |
Nohut | 1,1-3,6 |
Fitoöstrojen Kaynağı Soya Bazlı Bebek Mamalarının Sağlık Üzerine Etkileri
AAP* veya ESPGHAN* gibi sağlık otoritelerinin rehber veya önerilerinde, soya bazlı mamaların anne sütü ya da soya bazlı olmayan mamalar yerine kullanılmaması gerektiği; bu mamaların yalnızca inek sütü alerjisi veya laktoz intoleransı gibi hastalıklara sahip bebeklerde kullanılması gerektiği görülmektedir. Soya bazlı bebek maması ile beslenen bir bebeğin, günde ortalama 6-9 mg/kg izoflavon aldığı bilinmektedir. Bu miktar FDA*’nın önerdiği soya tüketim rehberinde, yetişkinler için önerilenden veya Asyalıların geleneksel soya bazlı diyetlerinde tükettiklerinden (0,3-1,2 mg/kg/gün) 7 kat daha fazladır.
- Soya bazlı mamalar ile yapılan çalışmalarda; soya bazlı mamaların, bazı bebeklerde erken olgunlaşmaya (puberte gelişimi) neden olduğu görülmüştür. 694 bebekte, soya bazlı mamaların meme gelişimine etkisi incelenmiş, soya bazlı mama ile beslenen 3-24 aylık kız bebeklerin, anne sütü ve süt bazlı mama ile beslenen bebeklere kıyasla, meme büyüme prevalansının* daha yüksek olduğu görülmüştür.
- Bunun yanı sıra, bebekken soya bazlı mama ile beslenen kadınların, ileri yaşlarında süt bazlı mama ile beslenen kadınlara kıyasla, menstrual dönemlerinin daha zor geçtiği; kanama sürelerinin uzadığı saptanmıştır.
Fitoöstrojenler ve Genel Sağlık Etkileri
Fitoöstojenler, genel olarak menopoz şikâyetlerinden korunmada etkili ve hormon replasman tedavilerine alternatif bir yol olarak reklamlaşmıştır.
- Menopoz şikayetlerine karşı olumlu algının incelendiği bir çalışmada; bu algının %30-50’sinin placebo etkisi* olduğu görülmüş, etkinliği sorgulanmıştır.
- Üreme sisteminde etkili fitoöstrojenlerin, erkekler üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışmada; 99 erkek bireyin, 3 ay boyu soyalı yiyecek ve izoflavon alımının sperm düzeyiyle ilişkisi incelenmiştir. Çalışma sonunda ise ters bir ilişki bulunmuştur; yani ne kadar çok soya alımı gerçekleşirse sperm düzeyinin de bir o kadar düştüğü görülmüştür.
Fitoöstrojenler tiroid hastaları için de önemlidir. Fitoöstrojenden zengin olan soyanın, guatrojenik etkisi sebebiyle, soya tüketiminin artmasına bağlı olarak TSH seviyelerinin de arttığı ayrıca sentetik tiroid hormon tedavisinde soyanın tiroid hormonunun emilimini azalttığı bilinmektedir. Tüm bu sebeplerden ötürü soya bazlı bebek mamalarına ya da soyadan zengin gıdalara iyot ekleme gerekliliği duyulabilir
Fitoöstrojenler ve Zararlı Etkilerine Karşı Nasıl Korunabiliriz?
Fitoöstrojenlerin endokrin sisteme zararlı etkilerinden korunmak için yapılması gereken en önemli şey güvenilir dozu bilmektir. Hasta hassasiyetine göre yan etkilerin görüldüğü dozların, çocuklarda 0,1 mg/kg/gün, yetişkinler için ise 0,3 mg/kg/gün olarak bildirilmektedir. 0,75 mg/kg/gün izoflavon alan kadınlarda, menstrual döngü süresinin uzadığı tespit edilmiştir.
Önlem almak için:
- Bebekte herhangi bir rahatsızlık bulunmuyorsa, soya bazlı mama kullanımından kaçınılmalı.
- Özellikle soyadan zenginleştirilmiş ürünlerin popüleritesinin arttığı günümüzde, bu ürünlerin tüketiminde aşırıya kaçınılmamalı.
- Sağlığa faydalarının bulunmasının yanı sıra, anti-östrojen etki de gösterebileceğinden, özellikle hamile kadınların keten tohumu gibi fitoöstrojenden zengin besinlerin tüketimine dikkat etmesi gerekmektedir.
Eksojen: Dışarıdan alınan
AAP: Amerika Pediatri Akademisi (American Academy of Pediatrics)
ESPGHAN: Avrupa Pediatrik Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Topluluğu (European Society for Paediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition)
FDA: Amerikan Gıda ve İlaç Dairesİ (Food and Drug Administration)
Prevelans: Yaygınlık
Placebo etkisi: Etkisi olmayan bir ilacın kişiye verilip, algı değişikliğine yol açarak yalnızca hastanın tedaviye olan inancı sonucu görülen etki
Bennetau-Pelissero, C. (2016). Risks and benefits of phytoestrogens: Where are we now. Current Opinion in Clinical Nutrition and Metabolic Care.
Caferoglu, Z., & Çiçek, B. (2014). Phytoestrogens : Beneficial or Detrimental ? Fitoöstrojenler : Yararlı mı , Zararlı mı ? Bes Diy Derg, 42(3), 234–241.
Chavarro, J. E., Toth, T. L., Sadio, S. M., & Hauser, R. (2008). Soy food and isoflavone intake in relation to semen quality parameters among men from an infertility clinic. Human Reproduction, 23(11), 2584–2590.
Eren, B. (2009). Fitoöstrojenlerin Tek Başlarına ve Karışım Halinde Neden Oldukları Bifazik Etkilerinin Araştırılması. Ege Üniversitesi.
İnanç, N., & Tuna, Ş. (2005). Fitoöstrojenler ve Sağlıktaki Etkileri. Erciyes Üniv Vet Fak Derg, 2(2), 91–95.
Patisaul, H. B. (2017). Endocrine disruption by dietary phyto-oestrogens: Impact on dimorphic sexual systems and behaviours. In Proceedings of the Nutrition Society (Vol. 76, pp. 130–144).
Strom, B. L., Schinnar, R., Ziegler, E. E., Barnhart, K. T., Sammel, M. D., Macones, G. A., … Hanson, S. A. (2001). Exposure to soy-based formula in infancy and endocrinological and reproductive outcomes in young adulthood. Journal of the American Medical Association, 286(7), 807–814.
Zung, A., Glaser, T., Kerem, Z., & Zadik, Z. (2008). Breast development in the first 2 years of life: An association with soy-based infant formulas. Journal of Pediatric Gastroenterology and Nutrition, 46(2), 191–195.