Karbonhidrat Kısıtlı Diyetlerin İncelenmesi

Karbonhidrat kısıtlı pek çok diyette enerji alımı belirli oranda protein ve yağdan karşılanmaktadır. Uygulanan diyetin amacına göre tüketilen protein ve yağ oranları farklılık göstermektedir.

Zayıflamak isteyen aşırı kilolu/morbid obez kimselerde uygulanan kısıtlayıcı diyetler; tip 2 diyabetin engellenmesi ve hipertansiyonun kontrolünün arttırılması gibi pek çok artısıyla birlikte ölüm ve hastalık risklerini de belirli oranda düşürebilmektedir.

Düşük karbonhidratlı diyetlerde HDL ve trigliseritte oluşacak olan iyi yönde değişimin LDL’de kötü yönde olabileceği göz önüne alınarak yapılması gerekmektedir.

ADA (Amerikan Diyetetik Derneği) tarafından düşük karbonhidratlı diyet tanımı iki şekilde yapılmaktadır. Bunlardan biri günlük total karbonhidrat alımının 130 gramın altında olmasıdır. Diğer tanımı ise karbonhidrattan alınan enerjinin, günlük enerji miktarına oranlandığında %26’dan daha az olmasıdır.

Karbonhidrat Kısıtlı Diyetlerin İştaha Olan Etkisi

Karbonhidrat kısıtlı diyetler üzerine yapılan araştırmalarla birlikte kişinin iştah düzeyinin azalmasında etkileri olabileceği konusu gündeme gelmiştir.

Düşük karbonhidratlı diyetlerin diyabet hastalığında etkileri;

Yapılan diğer meta analizlerle karşılaştırıldığında sonuçlar benzerlik göstermektedir. 1 yıl veya daha uzun süre içerisinde glisemik kontrol gözle görünür oranda kaybolmaktadır.

Karbonhidrat Alım Miktarlarına Göre Adlandırma*

Miktarın Tanımı Tanım (G.E.%) 2,000 Kalori 1,500 Kalori 1,200 Kalori
Çok Düşük Karbonhidrat 21-70 g/gün %4-14 %6-19 %7-23
Orta Derecede Düşük

Karbonhidrat

%30-39.9 150-200 g/gün 113-149 g/gün 90-120 g/gün
Orta Derece Karbonhidrat %40-65 200-325 g/gün 150-245 g/gün 120-195 g/gün
Yüksek Karbonhidrat >%65 >325 g/gün > 245 g/gün >195 g/gün

G.E**: Günlük Enerji Alımı

Ketojenik Diyet

Bu diyette düşük miktarda karbonhidrat ve yüksek miktarda yağ tüketimi gerçekleştirilir. Normal şartlarda enerji gereksinimi karbonhidratlardan karşılanmaktadır. Ancak bu diyetin uygulandığı süreçte düşük miktarda karbonhidrat alınması nedeniyle vücudun gereksinim duyduğu enerji ihtiyacı yağlardan karşılanır. Yağların parçalanmasıyla ortaya çıkan keton ve keton cisimcikleri vücudun ketozis denilen bir duruma girmesine sebep olur.

Diyet ile çok az miktar karbonhidrat alınmasına bağlı olarak oluşan ketozis, keton cisimcikleri oluşumunun arttığı durumdur. Kontrollü yapıldığı takdirde vücudun zararsız fizyolojik bir duruma girmesini sağlar. Ancak kontrollü şekilde yapılmadığında istenmeyen durumlara yol açabilmektedir.

Normal şartlarda beyin enerji ihtiyacı glukozdan karşılanırken ketozis durumunda ise gerekli enerji keton ve keton cisimcikleri tarafından sağlanır. Ancak bu diyet, aşağıda belirtilen durumlarda kullanılmalıdır.
***Ketojenik diyetin bazı versiyonlarında protein alımı da kısıtlanmaktadır.

Hangi Durumlarda Kullanılabilir?

Ketojenik diyet, genellikle ilaca dirençli epilepsiye sahip çocuklarda kullanılır. Aynı zamanda nörolojik rahatsızlığı olanlara ve tip 2 diyabet gibi metabolik problemlere yararlı olabilir. Bu diyeti, belirtilen durumlar dışında kullanmak sakıncalıdır.

Paleo Diyet/Tarih Öncesi Diyet

Bu diyet genel olarak paleontolojik (tarih öncesi) zamanda doğada ulaşılabilen besinlerle yapılan bir diyettir.  Yani genel anlamda, avcı ve toplayıcı toplumun, o zamanlar ulaşabildiği besin kaynaklarından oluşturduğu diyettir, demek yanlış olmaz. Atalarımızın o zamanlarda tükettiği besinlerin sağlığı geliştireceği yönünde inanış vardır.

Bununla birlikte paleo diyeti; kilo verme, kan şekerini düşürme ve kalp hastalıklarının risk faktörlerine karşı sağlığı geliştirici rol oynar. Paleo diyetinde tahıl, süt ürünleri ve bütün rafine edilmiş ürünlerin kısıtlanması esastır. Karbonhidrat kaynakları genel olarak sebze, meyve ve kuruyemiştir. Toplam karbonhidrat enerji alımı %35-40 arasında olmakla beraber kesin bir miktar söylenmemektedir.

Atkins Diyeti

İlk olarak 1992 yılında New Diet Evolution dergisinde bahsi geçmiştir.

Düşük karbonhidrat tüketiminin bireylerde;

sebep olabilme riskleri vardır.

Bu nedenle ADA (Amerikan Diyetetik Derneği) ve AHA (Amerikan Kalp Cemiyeti) tarafından insanlara daha çok kompleks karbonhidratlar ve yağ oranının karbonhidrat oranından daha düşük tutulduğu diyetler önerilmektedir.

Atkins Diyeti’nin Metabolizmamıza Etkileri

Yüksek glisemik indekse sahip karbonhidratların alımının azaltılmasının; kilo verme, kalp ve damar hastalıkları risklerinin azalmasında etkisi olduğu gözlenmiştir.

Ortalama glisemik indekse sahip bir öğünün tüketilmesi ile kanda oluşan normal glukoz düzeyi, belirgin bir oksidatif stres düşüşüne sebep olur. Oksidatif stresi azaltabilmek için plazma antioksidanlarından yararlanılır. Bu durum plazma antioksidan kapasitesinin akut olarak düşmesine sebep olsa da, oksidatif stres seviyesi de azalmaktadır.

Eco-Atkins Diyeti

Bu diyette Atkins diyetine benzer bir şekilde, düşük oranda karbonhidrat ve yüksek oranda protein alımı sağlanır. Ancak normal Atkins diyetinin aksine bu diyette gerekli olan protein ve yağ kaynağı olarak bitkiler kullanılır. Vejetaryen tarzı Atkins denebilir.

Eco-Atkins Diyetinin Metabolizmamıza Etkileri

Hayvan kaynaklı besinlerden aldığımız yağlar genel olarak doymuş yağlar olup, LDL kolesterol miktarını arttırmaktadır. Bitkilerden alınan yağlar ise doymamış yağlar olduğundan dolayı LDL kolesterol düzeyini düşürürler. LDL kolesterol düzeyinin azalmasına bağlı olarak koroner kalp hastalıklarının riskinde belli oranda bir azalma gözlenmiştir. Aynı zamanda karbonhidrat kısıtlı bir diyet olduğu için zayıflama da gözlenebilir.

Düşük Karbonhidratlı Akdeniz Diyeti

Yapı itibari ile Akdeniz diyetine benzemektedir. Ancak akdeniz diyetinin içindeki yüksek karbonhidrat içerikli tahılların diyetten çıkarılarak uygulanan bir şeklidir.

Düşük Karbonhidratlı Akdeniz Diyetinin Metabolizmamıza Etkileri

Uzun süreli kullanımında kadınlarda göğüs kanserini engellemekte etkili olduğu gözlenmiştir. Kalp damar hastalıklarının riskinin düşürülmesinde de etkili olabilir. Aynı zamanda yüksek kalp damar hastalığı riski taşıyan hastalarda diyabet oluşmasını engelleme konusunda da etkili olduğu tespit edilmiştir.


Alain J. Nordmann, M. M., Abigail Nordmann, B., Matthias Briel, M., Ulrich Keller, M., William S. Yancy, J. M., Bonnie J. Brehm, P., et al. (2006). Effects of Low-Carbohydrate vs Low-Fat Diets on Weight Loss and Cardiovascular Risk Factors. Arch Intern Med., 166, 285-293.

Estefanía Toledo, M. M., Jordi Salas-Salvadó, M. P., Carolina Donat-Vargas, P., Pilar Buil-Cosiales, M. P., Ramón Estruch, M. P., Emilio Ros, M. P., et al. (2015). Mediterranean Diet and Invasive Breast Cancer Risk Among Women at High Cardiovascular Risk in the PREDIMED Trial A Randomized Clinical Trial. JAMA Intern Med., 175(11), 1752-1760.

Guenther Boden, M., Karin Sargrad, M. R., Carol Homko, P. R., Maria Mozzoli, B., & and T. Peter Stein, P. (2005). Effect of a Low-Carbohydrate Diet on Appetite, Blood Glucose Levels,and Insulin Resistance in Obese Patients with Type 2 Diabetes. Ann Intern Med., 403-411.

Jenkins DJA, W. J. (2014). Effect of a 6-month vegan low-carbohydrate (‘Eco-Atkins’) diet on cardiovascular risk factors and body weight in hyperlipidaemic adults: a randomised controlled trial. BMJ Open, 4.

Kim, J.-Y., Yang, Y.-H., Kim, C.-N., & Lee, C.-E. (2008). Effects of Very-Low-Carbohydrate (HorsemeatorBeef-Based) Diets and Restricted Feeding onWeight Gain, Feed and Energy Efficiency, as wellas Serum Levels of Cholesterol, Triacylglycerol,Glucose, Insulin and Ketone Bodies in Adult Rats. Ann Nutr Metab, 260-267.

Manninen, A. H. (2004). METABOLIC EFFECTS OF THE VERY-LOW-CARBOHYDRATE DIETS: MISUNDERSTOOD “VILLAINS” OF HUMAN METABOLISM. Journal of the International Society of Sports Nutrition, 1(2), 7-11.

Ramón Estruch, M. P.-S. (2013). Primary Prevention of Cardiovascular Disease with a Mediterranean Diet. The New England Journal of Medicine, 1279-1290.

Wylie-Rosett, J., Aebersold, K., Conlon, B., Isasi, C. R., & Ostrovsky, N. W. (2013). Health Effects of Low-Carbohydrate Diets: Where Should New Research Go? Curr Diab Rep, 13, 271–278.


Exit mobile version