Besinin Adı
Türkçe: Kayısı
İngilizce: Apricot
Latince: Prunus armeniaca
Vatanı ve İklimi:
Kayısının anavatanı, tarihi kaynaklara göre Türkistan, Orta Asya, Batı Çin ve etrafı olarak bilinmektedir. M.Ö. IV. yy’da Büyük İskender seferleri ile Anadolu’ya getirilmiştir. Anadolunun iklimi, toprağı ve coğrafik yapısı, yetiştirilmeye elverişli olduğu için, Anadolu kayısının ikinci vatanı olmuştur. Ülkemizde, Karadeniz Bölgesi’nin çok nemli olan doğu kısımları ve Doğu Anadolu’nun kışları şiddetli soğuk geçen yüksek yerleri dışında hemen hemen her ilde yetişebilmektedir. Anadolu’da özellikle de Malatya ili ve çevresinde yetişmektedir. Dünya çapında kuru kayısının yaklaşık %85’i Türkiye’de üretilmektedir.
Kışları nispeten soğuk, yazları ise nispeten daha sıcak olan Malatya’nın, nem miktarının uygun düzeyde olması, kaliteli kayısı yetiştirilmesinde önemli yer teşkil eder. Havanın neminin çok düşük olması meyve dökümlerine sebep olup, kayısı verimini düşürür. Bununla birlikte, havanın neminin çok yüksek ve yağış olması; çil, monilya gibi hastalıkların etkisinin şiddettini arttırır. Sıcaklığın uygun olmadığı yerlerde zamanında meyve açamadığı için olgunlaşma miktarını yeterince ve zamanında karşılayamaz. İlkbahar mevsiminde gerçekleşen geç donlar kayısıyı olumsuz etkiler. Bol güneş gören arazinin güney bölgesinde, az meyilli, derin, geçirgen, sıcak ve besin maddelerince zengin, tınlı, kumlu-tınlı ve humuslu topraklarda kaliteli bir kayısı üretiminin gerçekleşmesi mümkündür.
Bitkisel Özellikleri:
Gülgiller familyasının üyesidir. Meyve, yapısındaki karetenoidler sayesinde sarı-turuncu renk olup, sulu, sert ve tatlı bir yapıya sahiptir. İlkbahar mevsiminde çiçek açıp, sonbaharda yaprak döken meyve ağacıdır. Çiçeklenme döneminden sonra, meyve oluşumu da ilk olarak yeşil renkte olup, çağla olarak adlandırılmaktadır. Hasat zamanında ise, sarı turuncu yapıya dönüşmektedir. Kayısı ağacı, genellikle orta boylarda olup, uzunluğu 4 ile 6 metre arasında değişir. Hasat zamanı yaz mevsiminde gerçekleşmektedir.
Faydaları ve/veya Zararları:
Lifli bir yapıya sahip olduğu için bağırsak hareketlerini artırarak sindirimi kolaylaştırır. Bu özelliği sayesinde kabızlığa iyi geldiği bilinmektedir.
Demir miktarının yüksek olması; anemi tedavisinde, kalsiyum ve fosfor sayesinde; kemik sağlığı üzerinde, antioksidan etkiye sahip A vitamini ve mineraller sayesinde; oksidatif strese karşı olumlu etkisi bulunan kayısı, aynı zamanda bağışıklığı güçlendiren, görme fonksiyonları ve cilt epitel dokusunu yenileyebilen bir meyvedir.
- Yapılan birçok çalışmada kanser insidansı giderek artmaktadır. Kayısı çekirdeğinin içerisinde bulunan amigdalin’in tümör hücrelerini küçülttüğü yönünde anlamlı bir etkisi bulunduğu saptanmış olup, kanser tedavisinde kullanılabileceği yönünde hipotezler bulunmaktadır. Bununla birlikte, yüksek miktarda C vitamini içermesi, kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltacağı yönünde araştırmalar mevcuttur.
Bilgilendirme:
Sodyum yönünden fakir potasyum yönünden zengin bir meyvedir. Sodyum ve potasyum, normalde vücut sıvılarının ozmotik basıncını ve asit baz dengesini sağlamakla görevlidir. Fakat bazı hastalık durumlarında, vücütta sodyum birikimi ile ödem oluşur (potasyum yetersizliği sonucunda glikojen yetersizliği görülmesi de olası bir durumdur). Potasyum yönünden zengin olması, vücut elektrolit dengesini sağlaması yönünde oldukça önemli bir mineraldir. Kayısının bu özelliği; böbrek hastalıklarında, konjektif kalp yetmezliğinde, uzun süreli kortikosteroid ve asit toplanması gereken hepatik siroz tedavisinde; diyette ara öğün olarak veya tatlandırmak amacıyla bazı tatlıların içerisine eklenmesi düşünülebilir.
Meyvesiyle beraber iç çekirdeği de tüketime uygun olup, sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Kayısı ülkemizde meyve olarak tüketilmekle birlikte, reçel, marmelat ve meyve suyu olarak da tüketilmektedir.
100 gram Kayısı’nın besin değerleri:
CHO (g) |
Na (mg) |
I |
Vit. A (µg) |
8,5 | 2 | 0,5 | 267 |
Protein (g) |
K (mg) |
F (µg) |
Vit. C (mg) |
0,9 | 280 | 10 | 9,4 |
Yağ (g) |
P (mg) |
Fe (mg) |
Vit. B³ (mg) |
0,1 | 21 | 0,6 | 1 |
Kalori (kkal) |
Ca (mg) |
Mg (mg) |
Lif (g) |
42,5 | 16 | 9 | 1,5 |
Mehmet Akbulut, G. Ö. (2008). Kayısı Lokumu Üretimi Ve Beslenmedeki Önemi. Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MALATYA VALİLİĞİ. (tarih yok). Kayısının Tarihçesi. adresinden alınmıştır
yamshanovVA, K. E. (2016, 29 03). Effects of Amygdaline from Apricot Kernel on Transplanted Tumors in Mice.
Yılmaz, İ. (2010). Antioksidan İçeren Bazı Gıdalar ve Oksidatif. Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi.