Hamsi Balığı Faydaları Nelerdir? Hangi Denizde Bulunur? Hangi Ayda Tazedir?

Balığın Adı
Türkçe: Hamsi
İngilizce: Anchovy
Latince: Engraulis encrasicolus

Vatanı ve İklimi:
Ilıman iklimleri tercih eden hamsi, yaz aylarında yüzeye yakın ikamet ederken, kış aylarında deniz dibinin yüzeyinden daha sıcak olması sebebiyle, denizin 100-200 m altına iner. (Kışın daha sıcak denizlere de göç edebilirler.) Türkiye’de Karadeniz (özellikle Trabzon ve Sinop kıyılarında avlanır) ve Marmara denizinde bolca bulunan hamsinin, Azak (Kırım ve Kafkas sahillerinde yaşayanlara bu isim verilir), Marmara, Karadeniz hamsisi gibi türleri mevcuttur. Dünyanın birçok yerinde; Güney Amerika (Engraulis ringens), Kaliforniya (E. Mordax), ve Japon (E. Japonicus) hamsisi gibi türleri mevcuttur.

Tür Özellikleri:
Kemikli bir balık olan hamsi, ince uzun bir yapıya sahip olup; yanlardan basık ve gövdesi çatallı olan kuyruğu vardır. Sırt kısımları mavi-yeşil, karın kısmı ise gümüş renginde olup, bütün bedeni pullarla kaplıdır. Boyu en fazla 20 cm’e ulaşan hamsi, yaklaşık 7-15 cm civarında görülür. 7 cm olan türüne Marmara hamsisi adı verilirken, yalnızca Marmara denizi sularında yaşar ve başka bir yere göç ettiği görülmez.

Hamsinin sırt kısmında bir adet yüzgeci bulunur. Yaklaşık olarak ömrü 3-4 yıl kadardır. Büyük sürüler halinde, ılıman sahillerde yaşamayı tercih eder. Mayıs ve eylül ayları arası, kıyılara yakın bölgelere yumurtalarını bırakır. Yumurtaları bırakmaları için en ideal şartlar; su sıcaklığının 17.5-27 0C olması, tuzluluğun %12-18, pH seviyesinin 8.3-8.4 ve derinliğin 5-10 metre olmasıdır. Bir yaşına gelmiş erişkin her dişi hamsi, bir seferde yaklaşık 40.000 yumurta bırakabilse de hepsi yaşama tutunamaz. Döllenme gerçekleştikten sonra yavrular yumurtadan çıkmaya başlar.

Faydaları ve/veya Zararları:
Dengeli ve yeterli beslenmede, her besin ve besin öğesinden, ihtiyaç duyulan miktarda tüketmek gerekmektedir. Yetişkin bir bireyin, kişiye göre değişmekle birlikte, günlük yaklaşık 70 g protein alması gerekirken; alınan proteinin, yaklaşık yarısının hayvansal kaynaklı olması gerekmektedir. Bu oranın karşılanması için, %17-20 arasında protein içeren balık çeşitleri oldukça ideal bir besindir. Haftada en az iki gün, birer porsiyon balık tüketilmesi; sağlıklı ve dengeli beslenmek için, yeterli mineral ve vitaminlerin, ayrıca yağ asitlerinin alınması açısından oldukça önemlidir. Ülkemizin üç bir tarafının denizlerle çevrili oluşu; mevsimine göre her türlü balığın kolay ulaşılabilir bir besin olmasını ve ayrıca sağladığı ekonomik özellik ile her ailenin rahatlıkla balık tüketebilmesi açısından oldukça önemlidir.

Balık sadece protein bakımından değil, omega-3 (linolenik asit) ve omega-6 (linoleik asit) çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin oluşuyla, hemen hemen bütün aminoasitleri içermesiyle, EPA ve DHA’dan zengin oluşuyla (soğuk su balıklarında oldukça fazla bulunur), vitamin olarak suda eriyen; B1, B2, B3, B6, B12 ve yağda eriyen A ve D vitamininden zengin oluşuyla da önemli bir besin kaynağıdır. Omega-3‘ün; kardiyovasküler hastalıklar, koroner kalp hastalıkları, kanser, depresyon, inflamasyon ve aritmilere karşı önleyici ve tedavi edici etkileri bilinmektedir.

Bilgilendirme:
İnsanlığın ilk çağlarında, oldukça kolay avlanması nedeniyle çok tüketilen balık, günümüzde faydaları daha fazla bilinmesine rağmen çok fazla tüketilmemektedir. İnsanların birçoğu denizlerin eskisi kadar temiz olmadığı ve denizlerdeki yüksek civa ve ağır metal içeriği yüzünden balık tüketmediklerini dile getiriyor. Oysa ki uzmanlar; hamile bireylere bile, omega-3, omega-6 ve daha birçok besin öğesinden yüksek oluşu nedeniyle, haftada birkaç kez balık tüketmesini önerebilmektedir.

Karadeniz’de hemen hemen hamsi girmeyen ev yoktur. Öyle ki, yapılan bir araştırmada; Rize’de kişi başına düşen hamsi tüketim oranı 20.7 kg olduğu görülürmüş, Türkiye’de kişi başına düşen hamsi tüketim oranının üç katına eşdeğer olduğu bildirilmiştir.

Balık tüketimi Karadeniz’de çok olsa da, ülkemizin geri kalanında yetersiz düzeydedir. Bir yılda kişi başına düşen balık tüketim miktarı; Japonya’da 75 kg, AB ülkelerinde 24 kg, dünya genelinde ortalama 17 kg iken, ülkemizde sadece 8 kg’dır. Dünya genelinde en çok avlanan balık türü hamsidir. Ülkemizde tüketim oranına göre baktığımızda, sırasıyla en çok tüketilen balıklar; hamsi, palamut, istavrit, sardalye, sazan, alabalıktır.

Ülkemizin zengin yemek kültüründen hamsi de nasibini almıştır. Tavada mısır ununa bulayıp kızartılarak, fırında çeşitli sebzelerle harmanlanarak, buğlaması yapılarak pişirilebilen hamsinin, birçok tüketilme şekli vardır. Karadeniz bölgesine baktığımızda; hamsili pilavı, hamsi çorbası, hamsi diblesi yapılan ve oldukça meşhur yemekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta, çeşitli festivallerde reçeli ve turşusu bile yapılmaktadır. İri hamsilerin baş kısımları atılıp, iç organları temizlenip tuzlanmasıyla oluşan ançuez ve tuzlanıp salamura şeklini alan hamsi de raflarda yerini almaktadır.

100 gr konserve hamside 193 kcal, 11 gr yağ ve 22 gr protein bulunmaktadır. Ticari açıdan da büyük önem taşıyan hamsi, gübre ve balık unu olarak da işlev görür. Ülkemizde aralık ayının ortalarından sonra tutulan, 11-12 cm olan hamsi, makul ve en lezzetli hamsi olarak kabul edilir. Zira, “balığın kulağına kar suyu kaçmadan lezzetlenmez” tabirimiz, durumu özetlemektedir.

100 gram Hamsi Balığı’nın besin değerleri:

CHO
(g)
Na
(mg)

I
(µg)

Vit. A
(µg)
0 104 30 20
Protein
(g)
K
(mg)
F
(µg)
Vit. C
(mg)
20,1 278 340 0,5
Yağ
(g)
P
(mg)
Fe
(mg)
Omega-3
(g)
2,3 233 4,9 0,6
Kalori
(kkal)
Ca
(mg)
Vit. B³
(mg)
Omega-6
(g)
102,1 82 23,5 0,1

 


Temel, T., (2014), “Rize İlinde Hanelerin Balık Tüketimi Üzerine Etkili Olan Faktörlerin Belirlenmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Bat vd., “Karadeniz’in Değişen Ekosistemi Ve Hamsi Balıkçılığına Etkisi”, (2007)
Akbay, C., Meral, Y., Yılmaz, H. vd., (2013), “Türkiye’de Ailelerin Su Ürünleri Tüketiminin Ekonomik Analizi”, KSÜ Doğa Bil. Derg., 16, 1-7
Eker vd., (1993), “Yeni Rehber Ansiklopedisi”, 1.baskı, İstanbul: İhlas gazetecilik Holding A.Ş., 285-286

Exit mobile version