Halk arasında Adem elması diye bilinen gırtlak çıkıntısının hemen altında yer alan; küçük, kelebek şeklindeki yapıya tiroid bezi denir. Küçük olmasına rağmen, ürettiği hormonlarla neredeyse her organı etkileyen tiroid bezi; vücudun kullanabileceği en aktif hormon olan T3 hormonunu üretir. Aktivitesi, hipofiz bezinden salgılanan TSH, yani tiroid stumile edici* hormon ile düzenlenir. Tiroid bezi; vücuttaki yağ ve karbonhidrat metabolizması, vücut ısısı ve kalp atım hızı gibi birçok süreci düzenler.
Sağlıklı bireylerde, tiriod fonksiyonuna; vücut ağırlığı, vücut duruşu, egzersiz, coğrafi değişim gibi birçok faktör etki eder. Beslenme açısından bakıldığında ise iyot tüketimi, tiroid hormonlarını etkileyen en önemli faktördür. Yeterli iyot tüketimi; TSH salgısını artırır, guatr ve tiroid bezine etki eder ve dolaşımda artmış T3/T4 oranı ile ilişkilendirilir. Aşırı iyot alımı ise; biyosentetik işlemlerde yer alan enzimleri inhibe ederek, tiroid hormon biyosentezini engelleyip, T4 sekresyonunu azaltabilir.
Obezite; bozulmuş tiroid fonksiyonlarıyla sıklıkla birliktelik gösteren bir durumdur. Hipotiroidi ve haşimato tiroidi; obez hastalarda sık görülen rahatsızlıklardır. Yapılan çalışmalarda; obezlerde, %21,57 gibi yüksek bir oranda hipotiroidi saptanmıştır.
Özellikle toplumumuzda, tiroid ile obezite birlikteliği, sıklıkla genç kadınlarda görülmektedir. Bu kişiler kilo vermekte zorlandıkları gibi; insülin direnci, metabolik sendrom gibi multisistemik* rahatsızlıklar birlikte bulunur. Bu duruma; tiroid fonksiyonlarının bozulmasıyla ilişkili olarak, metabolizmanın yavaşlaması da sebep olabilir.
- Sonuç olarak; özellikle obezlerde, tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesi son derece önemlidir.
Tiroid hastalığı ve tiroid hormonları; kardiyovasküler sistem ile doğrudan ilişki içerisindedir. Özellikle T3 hormonu, kalp hızını ve kalp kasılmasını arttırarak kan basıncını arttırır.
Hipertiroidi hastalarında, kalp atımı taşikardiye* yakın seyreder. Bazı durumlarda ise, sürekli yüksek kalp atım hızına bağlı olarak kalp yetmezliği görülebilir.
Ağırlıklı olarak 30-50 yaş grubundaki kadınları etkileyen hipertiroidizm yaygın görülen bir durumdur. Hipertiroidi hastalarının çoğunda, sıklıkla; artmış iştah, vücüt ısısı düzensizliği, sinirlilik gibi semptomlar görülmektedir. Bu hastalar çarpıntı ve nefes darlığı şikayetleri ile de karşı karşıyadır.
Toplumun az bir kesiminde görülen hipotirodi, genellikle haşimoto tiroidi olarak görülmekle birlikte, kadınları etkileme eğilimi gösterir. Hipertiroidizmin aksine tiroid hormonları serumda düşük konsantrasyonda görülürken, kalp debisi ve kalp hızı da düşüktür.
İyot; tiroid hormonlarının sentezinde kritik rol oynayan bir mineral olduğu için, tiroid hastalıklarının tedavisinde son derece önemlidir. İnsan vücudunda yaklaşık olarak 10-15 mg kadar bulunan iyodun, çoğunluğu tiroid bezinde bulunur. Yetersiz iyot alımı ise tiroid fonksiyonlarını bozar.
- Ancak burada bilinmesi gereken önemli bir nokta vardır. Haşimato tiroidinde iyot takviyesi yapılması semptomları daha da arttıracağından, böyle bir durumda dikkatli olunması gerekmektedir.
Multisistemik: Birçok sistemi etkileyen
Taşikardi: Kalbin hızlı çarpması
Boon, N., & Toft, A. (2000). Thyroid disease and the heart. Education in Heart , 455-460.
Coceani, M. (2013). Heart disease in patients with thyroid dysfunction: hyperthyroidism, hypothyroidism and beyond. Anadolu Kardiyolog Dergisi , 6-62.
Fisher, D. (1996). Physiological variations in thyroid hormones physiological and pathophysiological considerations. Clinical Chemistry , 135-139.
Raymond, L. K. (2017). Medical Nutrition Therapy for Thyroid, Adrenal, and Other Disorders. Krause’s Food and Nutrition, s. 625