Enteral beslenme için kullanılan solüsyonlar, polimerik ve elemental/semi elemental solüsyonlar olarak iki temel kategoriye ayrılabilir. Semi elemental ve elemental solüsyonlar, kısa bağırsak sendromu ve kronik pankreatit gibi absorbsiyon için minimal sindirimsel efor gereken durumlarda kullanılmak amacıyla 1965’da Winitz tarafından geliştirilmiştir.
İlk defa 1969’da Stcphens tarafından aktif Crohn hastalığı, pankreatit ve postoperatif beslenmede kullanılmıştır. Bu solüsyonlarda proteinler; serbest amino asitler, dipeptidler ya da tripeptidler olarak kolayca emilebilecek formda bulunur. Ayrıca yüksek miktarda orta zincirli trigliseridler içerirler. Bu ürünler, düşük amilaz aktivitesi gerektiren karbonhidratlar (oligosakkarıtler, sukroz, dekstrin ve mısır nişastası) ve az miktarda esansiyel yağ asidi yapısında yağ içerirler. Özellikle standart solüsyonlarla düzeltilemeyen malabsorbsiyonda, uygun hastalar için semi elemental ya da elemental solüsyonlar kullanılabilir.
- Uygulanan elemental enteral diyetin kademeli olarak sonlandırılması, yavaşça semi elemental ve normal diyete geçilmesi önerilmektedir.
Kolay ve tamamına yakın emilir. Pankreas ve safra salgılarına gereksinim en az düzeydedir. Biliyer, intestinal ve pankreatik sekresyonları inhibe eder. Rezidü miktarları düşüktür.
Pahalı olmasının dışında, tadları da kötüdür. Hiperosmolar olduklarından, diyare ve kramp nedeni olabilir. Viskoziteleri fazla olduğundan ince tüplerden iletilmeleri zordur.
Kısa Barsak Sendromu (KBS), çeşitli nedenlerle intestinal iskemiye maruz kalmış ve bağırsak kanlanmasının geri dönüşsüz bir şekilde bozulmuş olduğu hastalarda ortaya çıkan klinik bir durumdur. Bu hastaların emilim ve sindirim yüzeyleri azaldığından, emilmeye hazır diyetler uygulanmalıdır. Bu nedenle, parenteral beslenme sonlandırılırken hastalar elemental diyetle beslenmelidir. Hasta tolere ettiği takdirde, sırasıyla semi elemental ve normal diyete geçilmelidir.
- Bir araştırmada; Crohn hastalığına sahip bireylerin beslenme tedavisi için hastalar, kontrol grubu ve elemental diyet grubu olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Sonuçta, elemental enteral beslenme uygulanan hastalarda; renal, hepatik veya metabolik komplikasyonlar gözlenmemiştir.
- Semi elemental hidrolize whey protein (WHP) diyetinin etkinliği; kısa bağırsak sendromu, akut ve kronik pankreatit, Crohn hastalığı, serebral palsi, kistik fibrozis, serebrovasküler kazalar, insan immün yetmezlik virüsü (HIV), kritik hasta ve geriatri gibi çeşitli yüksek riskli hasta popülasyonlarında bildirilmiştir.
Tıbbi literatürden elde edilen kanıtlar, semi elemental bir diyetle beslenmenin çeşitli hastalık koşullarında; tolerans, sindirim ve besin asimilasyonu önlemleri bakımından, parenteral veya amino asit bazlı diyetlere göre daha iyi etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Alexander, D. D., Bylsma, L. C., Elkayam, L., & Nguyen, D. L. (2016). Nutritional and Health Benefits of Semi-Elemental Diets: A Comprehensive Summary of the Literature. World Journal Of Gastrointestinal Pharmacology and Therapeutics, 306-319.
Bellı, D. C., Seıdman, E., Bouthıllıer, L., Weber, A. M., Roy, G., Pletincx, M., & Morin, M. B. (1994). Chronic Intermittent Elemental Diet Improves Growth Failure in Children with Crohn’s Disease. Gastroenterology, 603-610.
Mendane Saka, Ahmet Tüzün. (1998). Enteral Beslenme . Türkiye Klinikleri, 94-104.
Topgül, K., Güngör, B. B., Anadol, A. Z., & Kesim, M. (2004). Kısa Barsak Sendromu. F.Ü. Sağlık Bil. Dergisi, 191-198.
Ulvi Demirel, İbrahim Halil Bahçecioğlu. (2010). Enteral ve Parenteral Beslenmeye Klinik Yaklaşım. Güncel Gastroenteroloji, 149-154.