Tatlandırıcılar, aynı miktardaki sukrozdan daha tatlı ve daha az enerji içeren maddelerdir. Kan glikozunu hızla yükseltmezler. Bu yüzden diyabet hastaları tarafından ilgi gören tatlandırıcılar, zaman geçtikçe kalori alımını kısıtlamak, kilo vermek ve diş çürüklerinin oluşmasını önlemek amacıyla da kullanılmaya başlanmıştır.
Tatlandırıcı içeren, düşük kalorili veya kalorisi azaltılmış yiyecek ve içecekler, bütün dünya ülkelerinde tüketilir. Kayıtlardaki ilk tatlandırıcı baldır. Daha sonra, balın yerini şeker kamışından elde edilen sukroz almıştır.
İdeal tatlandırıcı:
- Sukroz kadar tatlı, renksiz ve kokusuz olmalıdır.
- Hızlı tat algılanmalı, hoş tat vermeli, kalıcı bir tat bırakmamalıdır.
- Ekonomik olmalı, suda çözünebilmelidir.
- Asidik, bazik ortamlara ve farklı ısılara maruz kaldığında stabil kalmalıdır.
- Güvenilir olmalı, karsinojenik veya toksik olmamalıdır.
- Normal bir şekilde metabolize edilmeli veya değişmeden vücuttan atılabilmelidir.
Özellikle, “diyabetik” tanımı altında satılan ürünlerin, hangi tatlandırıcıları içerdiği etiketlerden kontrol edilmeli ve diyabet hastaları bu konuda eğitilmelidir. Tatlı tada ulaşabilmek için, normalden daha fazla şeker alkolleri ve fruktoz kullanılan ürünlerin, diyabetliler tarafından tüketilmesi; laksatif etki yanında, aşırı fruktoz alımıyla dislipidemi ve aşırı sorbitol alımıyla nöropati riskini arttırmaktadır.
Diyabetin tedavisi; medikal tedavi ile birlikte, fiziksel aktivite arttırılması ve diyetisyen kontrolünde uygun diyetler düzenlenmesidir. Diyabetli hastaların şeker ve şekerli yiyecek tüketimi kısıtlanır. Bu yüzden doğal şeker tüketip tedaviyi olumsuz etkilemek yerine, kan glikozunu hızla arttırmayan tatlandırıcıları tercih etme yoluna gidilmiştir. Diyabetli hastalar arasında yapay tatlandırıcı kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. Şeker lezzetini vermekte olan bu tabletler, direkt şeker alamayan kişiler için vazgeçilmez bir öğe olmuşlardır.
- Tatlandırıcılar, dengeli ve yeterli beslenme ilkeleri içinde, belirli ölçülerde tüketilebilirler. Bu nedenle, tatlandırıcıların gün içerisinde maksimum kullanım miktarı, diyabetli kişilerce bilinmeli ve aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır.
Şeker Alkolleri
Sorbitol, laktitol, mannitol ve ksilitol gibi şeker alkolleri (polioller), sukroza göre daha düşük glisemik yanıtı oluşturur. Bu yüzden diyabetli hastalarda kullanımı avantajlıdır. Aşırı miktarda tüketimi laksatif etki gösterir.
Şeker alkolleri yiyeceklere; tat verir, hacim ve şekil kazandırır, nemli kalmalarını sağlar. Şeker alkollerinin tatlılıkları, sukrozun tatlılık oranının %25-100’ü arasında değişmektedir. Bu yüzden yapay tatlandırıcılarla kombine edilerek tatlılığı arttırılır.
Şeker alkolleri, normal şekerden biraz daha düşük kaloriye sahiptir. Dolayısıyla, diş çürümesini teşvik etmez veya kan şekerinde ani bir artışa neden olmazlar.
Şeker alkollerinin sıklıkla kullanıldığı ürünler; şekerlemeler, şekerli sakızlar, dondurulmuş gıdalar, aromalı reçeller, jöle, fırınlanmış gıdalar, dondurma, çikolata ve sütlü tatlılardır. Diyabetik olarak üretilen ürünlerin çoğunda şeker alkolleri kullanılmaktadır.
Yoğun Tatlandırıcılar
Yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar; gıdaların lezzetini tatlandırmak ve geliştirmek için kullanılan maddelerdir. Sofra şekerinden (sükroz) çok daha tatlı olduklarından, gıdadaki şekerle aynı düzeyde tatlılık elde etmek için, daha küçük miktarlarda yüksek yoğunluklu tatlandırıcılara ihtiyaç duyulur. Şekerden çok daha tatlı olan bu tatlandırıcılar, gıdalara ilave edildiğinde sadece birkaç kalori içerirler.
Kalori alımını arttırmamaları veya diyete sadece birkaç kalori katmaları gibi çeşitli nedenlerle, şeker yerine yüksek yoğunluklu tatlandırıcı kullanımı tercih edilebilmektedir. Yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar, genellikle kan şekeri seviyelerini yükseltmez.
- Gıdalarda kullanılmasına izin verilen yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar hangileridir?
ABD’de gıda katkı maddeleri olarak, FDA tarafından onaylı; sakarin, aspartam, asesülfam potasyum (As-K), sukraloz, neotam ve advantame olmak üzere altı adet yüksek yoğunluklu tatlandırıcı bulunur.
- Hangi gıdalarda yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar bulunur?
Yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar; unlu mamüller, alkolsüz içecekler, toz içecek karışımları, şeker, pudingler, konserve yiyecekler, reçeller ve süt ürünleri de dahil olmak üzere, “şekersiz” veya “diyet” adı altında pazarlanan yiyecek ve içeceklerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Yüksek yoğunluklu tatlandırıcı kullanmak güvenli midir?
Mevcut bilimsel kanıtlara dayanarak, FDA tarafından onaylanan yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların belirli kullanım koşulları altında güvenli olduğu söylenebilir.
- Kaçınılması gereken yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar var mı?
Nadir görülen bir genetik bozukluk olan fenilketonüri (PKU) hastaları, aspartamın bir bileşeni olan fenilalanini metabolize etmekte zorlanmaktadır. Dolayısıyla aspartam tüketimini önlemek veya kısıtlamak zorundadırlar. Hassas bir durumda olan bireylerin, ürünün etiketine bakarak, aspartam içeren gıda ürünlerinde dikkatli davranmaları gerekir.
Sonuç olarak:
Diyabetli hastalar için özel yiyecekler çok az sayıda bulunmaktadır. Genellikle fruktoz ve sorbitol gibi tatlandırıcıları içeren bu özel ürünler oldukça da pahalıdır.
Sıkça kullanılan fruktoz; kolesterol, LDL ve trigliseridlerin yükselmesine neden olmaktadır. Ayrıca, obez ve tip 2 diyabetli kişilerde ağırlık kazanımına yol açabilmektedir.
Enerji içermeyen sakarin ve asesulfam-K gibi tatlandırıcılar, hazır yiyeceklerin ve içeceklerin tatlandırılmasında kullanılabilir. Diyabet hastalarının, bu tatlandırıcılarla yapılan hazır yiyecek ve içecekleri tüketmeleri uygun olsa da, kontrollü tüketmeleri önerilir.
Enerji veren tatlandırıcıları içeren yiyecek ve içecekler diyetisyene danışılmadan tüketilmemelidir. Her diyet ürünü kullanılabilecek özelliklere sahip olmadığından, etiket bilgileri mutlaka incelenmelidir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ürünün enerjisi ve kullanılan tatlandırıcının çeşididir. Diyet ürünlerinin çoğunun karbonhidrat miktarı düşük, fakat yağ miktarı fazladır. Günlük tüketilebilecek miktarları tatlandırıcıların çeşidine göre farklılık göstereceğinden, her zaman diyetisyen tavsiyesi alınmalıdır.
Franz MJ, Bantle JP, Beebe CA, Brunzell JD, Chiasson JL, Garg A, Holzmeister LA, Hoogwerf B, MayerDavis E, Mooradian AD, Purnell JQ, Wheeler M; American Diabetes Association. Evidence based nutrition principles and recommendations fort he treatment and prevention of diabetes and related complications. Diabetes Care. 2002; 25 (1): 148-198
Nabors LO. Alternative sweeteners: An overview. Alternative Sweeteners. 4th ed. New York: Taylor and Francis Group; 2012. p. 1-13
Özel H., (2010), “Tip 1 Diabetes Mellitus ve Beslenme”, 6
Tüfekçi, M.E. (2004-2005) Tatlandırıcı İçeren Özel Beslenme Amaçlı Gıdalar, Diyabet Yıllığı.
Wiebe N, Padwal R, Field C, Marks S, Jacobs R, Tonelli M. A systematic review on the effect of sweeteners on glycemic response and clinically relevant outcomes. BMC Med 2011;9:123. doi: 10.1186/1741- 7015-9-123.
Yıldız E., (2008), “Diyabet ve Beslenme”, 1. Basım, Ankara: Klasmat Matbaacılık, 13-14
Açıklayıcı bir makale olmuş , teşekkürler Cansu Hanım.