Beslenmenin cilt üzerindeki etkisi, yüzyıllardır dünya çapında araştırılmakta olup, bilim insanları ve hekimler tarafından her zaman ilgi çekici bir konu olma özelliğini korumuştur. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) raporlarına göre beslenme, cilt sağlığında ve cilt hastalıklarda yer alan en önemli parametreler arasındadır. Cilt, vücudun en büyük organı olup, yediğimiz şeylerden kolayca etkilenir. Doğru ve dengeli beslenerek diyette vitamin, mineral ve antioksidanlara yer vermek, cildin yumuşak, pürüzsüz ve parlak olmasını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.
- 2001 yılında yapılan bir araştırmada, vitaminlerin, karotenoidlerin ve yağ asidi takviyesinin cilt sağlığını iyileştirerek cilt enfeksiyonlarını tedavi etmede yararlı etki gösterdiği sonucuna varılmıştır.
- Su: İnsan vücudunun büyük bir bileşenidir. Cildin yaklaşık olarak %64’ü sudur ve normal fizyolojik dengede önemli bir rol oynar. Sağlıklı ve esnek bir cilt görünümü için nemlendirme çok önemlidir. Gün boyunca yeterli miktarda su içmek, cildinize gerekli nemi sağlar ve toksinleri temizlemeye yardımcı olur. Ayrıca cildinizin dolgun görünmesinde etkilidir.
- Antioksidanlar: Ciltte zararlı maddelerin oluşumunu ve büyümesini önlemeye yardımcıdır. Cildi sıkılaştırarak yaşlanmayı geciktirme, kan dolaşımını hızlandırma ve hücre metabolizmasını destekleme etkilerine sahiptir. Bu sayede sivilce, akne, siyah nokta ve kırışıklık gibi problemlerin tedavisinde son derece etkilidir. Sivilcelerin en önemli sebeplerinden biri, ciltteki serbest radikallerdir. Antioksidanlar ise, serbest radikallerin verdiği hasarı önleyerek sivilce tedavisinde olumlu rol oynar. Cilt bakımında en bilinen antioksidanlar C ve E vitaminleridir. C vitamini, cildin akne ile savaşmasına yardımcı olur. E vitamini ise hücre gelişimine katkıda bulunarak sivilce izlerini hafifletir. Çinko ve selenyum mineralleri de akne tedavisi için önemli antioksidanlardır.
- Çinko: Vücut hücrelerinin büyüme ve gelişimi açısından önemli bir mineraldir. Beyaz kan hücrelerinin üretimini sağlayarak bağışıklık sistemini destekler. Ciltte sivilce oluşumunu azaltarak gözenekleri sıkılaştırmada ve doğal bir antiinflamatuar olduğu için iltihaplanmaların tedavisinde yardımcıdır. Eksikliğinde yaraların tedavisi gecikebilir.
- Probiyotikler: Cildin nemlendirilmesini, böylece ışıldayan bir cilde kavuşmayı sağlamaktadır. Serbest radikallere karşı cildi koruyarak cildin kırışıp yaşlanmasını engeller. Cilt üzerindeki mikrofloranın dengelenmesine yardımcı olarak cilt tahrişlerini önlemekte etkili olur. Probiyotik içeren cilt bakım ürünleri, özellikle sivilceli ciltlerin tedavisinde önerilmektedir.
- Kollajen: Vücudumuz doğal olarak kollajen üretir; ancak yaşlandıkça bu üretim azalmaya başlar. Fibroblastlar (bağ dokusunun ana hücreleri) daha az aktif hale gelir ve yaşla birlikte kırılmaları daha kolay olur. Bu nedenle, vücudun kollajen yüzdesi düşmeye başlar. Kollajen miktarındaki bu azalma, vücutta elastikiyet kaybına neden olabilir ve buna bağlı olarak yaşlı bireylerde kırışıklık görülebilir.
- Yapılan bir plasebo çalışmasında, 8 hafta boyunca düzenli olarak kollajen hidrolizatı (peptit formu) alan kadınların kırışıklıklarında %20’lik bir azalma görülmüştür.
- Kakao: Fitokimyasallar bakımından zengin olan kakaonun tüketimi, cilt sağlığını korumaya yardımcı olabilmektedir.
Krutmann, J. (2009). Pre- and Probiotics for Human Skin. Journal of Dermatological Science, 54, 1-5.
Scapagnini, G., Davinelli, S., Renzo, L. D., Lorenzo, A. D., Olarte, H. H., Micali, G., . . . Gonzalez, S. (2014). Cocoa Bioactive Compounds: Significance and Potential for the Maintenance of Skin Health. Nutrients, 6, 3202-3213.
SCHWARTZ, J. R., MARSH, R. G., & DRAELOS, Z. D. (2005). Zinc and Skin Health: Overview of Physiology and Pharmacology. Dermatol Surg, 31, 837–847.