Yeterli ve dengeli beslenme denildiğinde akla ilk gelen; düşük kalorili, yağ içeriği sağlıklı ve lif içeriği yüksek gıdalardır. Günümüzde, önemi git gide daha da iyi anlaşılan lif diyetin olmazsa olmaz bileşenlerinden biridir.
Kardiyovasküler hastalıklardan diyabete, boşaltım sistemi sağlığından besinlerin emiliminin arttırılmasına kadar birçok alanda fayda sağlayan lifler, suda sindirilip sindirilmemesine göre ikiye ayrılır. Beta glukan ise suda sindirilen formda olup, suda çözünen lif sağlık açısından daha yararlıdır.
Beta Glukan Hangi Besinlerde Bulunur?
Baklagiller, meyveler, mantar, arpa ve yulaf gibi besinlerde bulunan beta glukanın, tüketime en elverişli ve en yararlanılabilir formu, yulaf içerisinde bulunmaktadır. Kolesterol, kan şekeri ve bağışıklık üzerine olumlu etkileri bulunan beta glukan, besinlerle doğal yoldan alınabildiği gibi, ayrıştırılmış formda da fonksiyonel olarak tüketilebilmektedir.
Beta Glukan ve LDL Kolesterol
Beta glukanın iyi bir kaynağı olan yulafın, kolesterol ve LDL değerleri üzerine olumlu etkisi olduğu bilinmektedir.
355 kişi üzerine yapılan bir çalışmada; kişilere oral olarak, günde 3 gram beta glukan verilmiş sonrasında kişilerin trigliserit, total kolesterol, LDL ve HDL değerleri, çalışma öncesi ve 12 hafta sonrası olarak karşılaştırılmıştır. Katılımcılarda trigliserit, total kolesterol ve LDL değerlerinde düşüşler saptanmış ve bu düşüşlerin diyabetli bireylerde daha fazla olduğu görülmüştür. HDL kolesterolde ise anlamlı bir değişiklik olmamıştır.
Beta glukanın suda çözünen yapıda bir lif olmasının tokluk metabolizması üzerine de etkisi bulunmaktadır. Beta glukan, bağırsakta çözünerek jel oluşturmakta ve viskoziteyi arttırmaktadır. Yapılan çalışmalarda; beta glukan tüketimi sayesinde oluşan viskozitenin doygunluğu sağladığı ve tokluk algısında kilit rol oynayarak, iştahı azaltıp kalori alımında düşüş sağladığı bildirilmiştir.
Beta Glukan ve Kanser
Beta glukanın kanser üzerine olumlu etkileri, yapılan çalışmalarla ortaya koyulmuştur. İn vitro*çalışmalarda; beta glukanının anti-mikrobiyal aktivite göstererek bağışıklık tepkisinin başlamasını sağladığı görülmüştür.
Makrofaj, nötrofil, monosit gibi doğal öldürücü hücreleri tetikleyerek fagositik aktiviteyi arttıran beta glukanın, gerçek etkinliklerini gözlemek için farklı beta glukan kaynakları üzerine daha çok çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır.
Beta Glukan ve Bağırsak Sağlığı
Beta glukanların bağırsak sağlığı üzerine etkileri hakkında yapılan çalışmalarda; beta glukanın kolondaki laktobasillus* suşunun büyümesini sağladığı ve tüketilen besinin probiyotik özelliğini arttırdığı bildirilmiştir.
- Piyasada üretilen prebiyotiklere sindirilmeyen oligosakkaritler eklenmesi yerine, sindirilemeyen uzun zincirli kompleks bir polisakarit olan beta glukanın eklenmesi önerilmektedir.
Beta Glukan ve Diyabet
Diyabet hastalığında ve bu hastalığın gelişmesinde beslenmenin önemi yadsınamaz. Tükettiğimiz besinlerin lif yani posa türü, miktarı ve çeşidi oldukça önemlidir.
Beta glukan içeren posaların, kan şekerinin dengeli yükselmesini sağlayarak hiperglisemiden koruduğu ve böylelikle fazla insülin salınımını engellediği bilinmektedir. Diyabet hastalığının komplikasyonlarını önlemek için beslenmemize beta glukan kaynaklarını eklemeye özen göstermeliyiz.
- Avrupa’da, gıda güvenilirliği üzerine çalışmalar yapan bir kuruluş olan EFSA*’nın yayınladığı raporda; yeterli ve dengeli beslenme planımıza günde 3 gram beta glukan eklendiğinde kan kolesterolünün ve doğrudan koroner kalp hastalık riskinin azaltılabileceği belirtilmiştir.
- 2010 yılında yapılan bir çalışmaya göre; günde 4 gram beta glukan tüketiminin, insülin yanıtını azalttığını görülmüş ve aşırı kilolu kişilere, diyabetten korumak amacıyla, yulaf tüketimini önermiştir.
- Yapılan bir çalışmada; yulaf ve yulaf ürünlerinin, hepatik hasarı önleyerek karaciğer sağlığını olumlu etkilediği bildirilmiştir.
- Yulaf kepeği ve yulaf ununun karşılaştırıldığı bir çalışmada; yulaf kepeğinin LDL kolesterolü azaltmada yulaf ununa göre daha etkili olduğu görülmüştür.
- Bir diğer araştırmada; yulaftan ekstre edilen bileşiğin, yağların sindiriminde görev alan safra asidinin çözünürlüğünü arttırarak daha etkili olmasını sağlamıştır.
Sadece tahıllarda değil başka besinlerde de kullanılan beta glukan; içeceklerde, süt bazlı ürünlerinde, dondurma ve yoğurt yapımında kullanılabilmektedir.
Fagositik aktivite: Vücuttaki yabancı maddelerin sindirilerek yok edilmesi
EFSA: European Food Safety Authority, Avrupa Gıda Güvenliği Oteritesi
Asif Ahmad A, F. M. (2011). Beta Glucan: A Valuable Functional Ingredient İn Foods . Critical Reviews İn Food Science And Nutrition , 37-41.
Candida J. Rebello, C. E. (2016). Dietary Fiber And Satiety: The Effects Of Oats On Satiety. Emerging Science , 131-147.
European Food Safety Authority. (2010). Scientific Opinion On The Substantiation Of A Health Claim Related To Oat Beta-Glucan And Lowering Blood Cholesterol And Reduced Risk Of (Coronary) Heart Disease Pursuant To Article 14 Of Regulation. Efsa Journal , 1-15.
Godfrey Chi-Fung Chan, W. K.-Y. (2009). The Effects Of Β-Glucan On Human İmmune And Cancer Cells. Journal Of Hematology & Oncology , 1-11.
Mattia P. Arena 1, 2. G. (2014). Barley Β-Glucans-Containing Food Enhances Probiotic Performances Of Beneficial Bacteria. International Journal Of Molecular Sciences , 3025-3039.
Merve Şeyda Karaçil, G. A. (2013). Tip 2 Diabetes Mellitus Ve Beta Glukan . Beslenme Ve Diyet Dergisi , 242-246.